Ömrünün Ne Kadar Kaldığını Gösteren Uygulama: Gerçekten Kullanmalı Mıyız? Geçenlerde bir arkadaşım, “Ömrünün ne kadar kaldığını gösteren uygulama var mı?” diye sordu. İlk başta, bu tip bir soruya pek ciddiyetle yaklaşmadım, çünkü gündelik hayatın koşturmacasında, ömrün ne kadar kaldığını düşünmek biraz abartı gibi geliyordu. Ama sonra bu soruyu gerçekten düşündüm. Belki de, hayatın sonlu olduğunu hatırlamak, daha anlamlı ve değerli bir şekilde yaşamamıza yardımcı olabilir. Ya da belki de sadece bir yazılımın bizlere sunduğu rakamlar, gerçekteki yaşamı daha da karmaşık hale getiriyordur. O zaman, gelin bu soruyu birlikte irdeleyelim. Çocukluk Yıllarımda Zamanın Hızla Geçtiğini Fark Etmek Benim için zaman, çocukken…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Pelvik Ağrı ve Siyaset: İktidar, İdeolojiler ve Toplumsal Düzen Günlük hayatta karşılaştığımız sağlık sorunları, bazen sadece fiziksel bir problem olmanın ötesine geçer. Pelvik ağrı gibi yaygın sağlık problemleri, toplumsal yapılar, güç ilişkileri ve hatta demokrasi anlayışımızla sıkı bir bağa sahiptir. Fiziksel acı, bir kişinin bedeninde somut bir şekilde var olsa da, ona yaklaşım biçimimiz, toplumsal ve politik yapılarla şekillenir. Toplumların, sağlık sorunlarına verdikleri yanıtlar, güç ilişkilerini ve ideolojilerini nasıl yapılandırdıklarını da gösterir. İktidar, kurumlar, yurttaşlık, ve demokrasi, tüm bu sağlık sorunlarının etrafında dönerken, toplumlar hangi ideolojiler üzerinden sağlık sistemlerine meşruiyet kazandırırlar? Pelvik ağrı gibi fiziksel bir sorunun, çoğu zaman ihmal…
Yorum BırakHaftanın Günleri Özel İsim Mi? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden İnceleme İstanbul’da yaşıyorum, 29 yaşındayım ve bir sivil toplum kuruluşunda çalışıyorum. Günlük hayatımda sıkça karşılaştığım bir şey var: İnsanların dilini kullanırken bazen küçük ama önemli detayları gözden kaçırıyor olmaları. “Haftanın günleri özel isim mi?” sorusu da bu tür bir detay gibi görünse de, aslında toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından ciddi anlamlar taşıyan bir konu. Bunu fark etmek, sokakta gördüğüm sahnelerle, toplu taşımadaki gözlemlerimle, işyerindeki küçük diyaloglarla mümkün oldu. Bu yazıda, haftanın günleriyle ilgili bu küçük dilsel farkların, toplumsal yapıyı nasıl şekillendirdiğini ve kimliklerimizi nasıl etkilediğini inceleyeceğim.…
Yorum BırakGiriş: “Gerçek” nedir? Bir ağaç, üzerinde hangi meyve olduğunu bilmeden gözlemleriz. Hangi meyvenin yazın büyüdüğünü, hangi meyvenin kışın olgunlaştığını sorarız. Ama ya bizim bu kategorize etme biçimimiz bir yanılsama mı? Bir meyve, yalnızca içinde bulunduğu koşullara göre mi tanımlanır, yoksa ona dair doğrular farklı bakış açılarıyla farklılaşabilir mi? Bu gibi felsefi sorular, aslında sadece doğa ile ilgili değil, insanın her şeyle kurduğu ilişkileri sorgulayan derin düşüncelerdir. Örneğin, muz yaz meyvesi midir? Hepimizin cevabını bildiği gibi görünen bir soru, aslında zamanın, mekânın ve algının birleştirici gücünün parçasıdır. Bunu, etik, epistemoloji (bilgi kuramı) ve ontoloji (varlık bilgisi) perspektiflerinden ele alalım. Cevap sadece…
Yorum BırakMSÜ En Az Kaç Yaşında? İktidar, Kurumlar ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyasi Analiz Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimcinin Bakışı Bir siyaset bilimcisi olarak, güç ilişkilerinin toplumsal yapıyı nasıl şekillendirdiğini anlamak, bireylerin devletle ve diğer toplumsal aktörlerle olan ilişkilerini çözümlemek için temel bir sorudur. Toplumsal düzen, devletin ve ideolojilerin ne şekilde şekillendiğiyle, kurumların nasıl işlediğiyle doğrudan ilgilidir. Bir toplumun gücü, sadece iktidarın temsilcileri tarafından değil, aynı zamanda devletin bürokratik yapıları, yasaları ve çeşitli kurumları aracılığıyla da yönetilir. Peki, MSÜ (Milli Savunma Üniversitesi) gibi bir kurum, bu güç ilişkilerinin ve toplumsal düzenin hangi noktasında yer alır? “MSÜ…
Yorum BırakŞarkı Tanımı Nedir? Hepimizin hayatında en az bir şarkı vardır, değil mi? Bir yeri hatırlatır, birini çağrıştırır ya da sadece ruh halimizi yansıtır. Ama şarkı nedir? Neden bu kadar derin bir anlam taşır ve neden bu kadar evrenseldir? İşte bu sorulara bilimsel bir bakış açısıyla ama herkesin anlayabileceği bir dilde cevap arayacağız. Şarkı: Hem Ses Hem Duygu Şarkı, kelime olarak basit görünebilir ama arkasında oldukça derin bir anlam yatıyor. Şarkı, melodik yapısı olan, sözleriyle duyguları ifade eden, bir tür sesli anlatıdır. Birçok bilim insanı, şarkının insanın duygusal durumlarını ifade etmek için en eski araçlardan biri olduğunu söyler. Yani şarkılar, aslında…
Yorum BırakKaramel Kahve Nasıl Bir Renktir? Edebiyatın Renkli Dili Edebiyatın Gücüyle Bir Renk: Karamel Kahve Kelimeler, yalnızca anlam taşımakla kalmaz, aynı zamanda duyguların, düşüncelerin ve imgelerin güç aldığı birer varlık haline gelir. Bir renk, kelimeler aracılığıyla vücut bulduğunda, o renk yalnızca görsel bir deneyim olmaktan çıkar; bir hikaye, bir duygu ya da belki de bir anı yansıtmaya başlar. Karamel kahve, tam da böyle bir renktir: Görsel bir yansımanın ötesine geçer ve her tonuyla bir dünyayı, bir anı ya da bir karakteri anlatır. Karamel kahve renginin edebi bir arka planı, onun sadece bir renk olmanın çok ötesindedir. Bu yazıda, karamel kahvenin görsel…
Yorum BırakTelefon Çağrı Geçmişi Nasıl Bulunur? Telefonunuzu her gün defalarca elinize alıyorsunuz, değil mi? Mesajlara bakıyorsunuz, sosyal medya bildirimlerine göz atıyorsunuz, ama bir şey var ki, çoğu zaman unuturuz: Telefon çağrı geçmişimiz. Evet, o çağrı geçmişi ki, bizimle ilgili her şeyi (belki biraz fazla) bilir. “Telefon çağrı geçmişi nasıl bulunur?” sorusunu sorduğunda aklınıza gelen ilk şey, “Hadi ya, bu kadar önemli mi?” olabilir. Ama bir düşünün: Bir gün telefonunuzu kaybettiğinizde ya da birine karşı cevapsız çağrılarınız yüzünden “Ne oluyor?” diye sorguya çekildiğinizde, işte o zaman geçmişe bakmak bir zorunluluk halini alabilir. Hadi gelin, telefon çağrı geçmişine biraz mizahi bir gözle bakalım.…
Yorum BırakEkonomik düşünce, genellikle sayılarla, rakamlarla, teorilerle tanımlanır. Ancak bazen, hayatın karmaşıklığını, toplumsal yapıları ve insanların seçimlerini anlamaya çalışırken, sadece teknik verilere bakmak yeterli olmaz. Kaynakların kıtlığı, toplumların sınırlı imkanlarla en iyi sonuçları elde etme çabası, insan kararlarının her an bir “fırsat maliyeti” içerdiği gerçeğiyle iç içe geçer. Bir toplumun ekonomik yapısı, tıpkı bir bireyin seçimlerini yaparken karşılaştığı ikilemler gibi, sürekli bir denge arayışıdır. Bu yazıda, insanlık tarihi açısından önemli bir figür olan Hz. Şit’i ve onun ekonomik perspektiften nasıl değerlendirilebileceğini ele alacağız. Fakat bu soruyu sorarken, odak noktamız yalnızca bireysel bir figür olmaktan ziyade, ekonomik etkileşimlerin toplumsal refah ve kaynak…
Yorum BırakHayal Ettiğimiz Şeyler Gerçekleşir Mi? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Açısından Bir Bakış Hayal etmek… Kimimiz için bir kaçış, kimimiz için ise bir umut kaynağı. Herkesin hayalleri farklıdır, ancak bu hayallerin gerçeğe dönüşmesi bazen aynı derecede farklı olabiliyor. Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet konularını gündeme aldığımızda, hayal ettiğimiz şeylerin ne kadarının gerçekleşebileceğini sorgulamak kaçınılmaz hale geliyor. İstanbul’da, sokaklarda yürürken, toplu taşımada, iş yerlerinde ve sivil toplum projelerinde gözlemlediğim manzaralar, bu soruyu bana sürekli hatırlatıyor. Gerçekleşmesi gereken hayaller, sadece bireysel değil, toplumsal boyutları olan, eşitlikçi bir toplum yaratma arzusunu da içinde barındıran hayaller. Ancak, bu hayallerin gerçek olabilmesi, sadece…
Yorum Bırak